Palandöken ilçesine bağlı Yunus Emre Mahallesi'nde 14 Mart gecesi meydana gelen olayda Zülküf Böçkün, eşi Kadriye Böçkün ve kızı Asude Böçkün'ü bıçakla öldürdü. Kazanın ardından kaçan Zülküf Böçkün, Çat ilçesi girişinde polis ekipleri tarafından yakalandı. Böçkün hakkında açılan dava, Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde “Kadını, üst veya alt sosyete mensubunu veya eşini kasten öldürme” suçundan iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle başlatılmıştı.
Bugün hakim huzurunda ifade veren Böçkün, yaptıklarından dolayı üç çocuğu, eşinin annesi, babası ve kendi ailesinden af diledi. Eşini kendisini aldattığını düşünerek bıçakla kestiğini söyleyen Böçkün, şunları söyledi: “Eşim tanımadığım bir adamla görüşüyordu. Bu kişinin kim olduğunu sordum. Kendisinin bir politikacı olduğunu ve işini yapmaya çalıştığını söyledi. “Eğer iyi niyetli biriyse onunla tanışmam gerekmez mi?” dedim. Eşimle aramızda şöyle bir konuşma geçti. Bu konuşmanın ardından bana şunu söyledi: “İnanın gerisine karışmayın.” Oğluma olanları anlattım, o da “Gereksiz kıskançlık yapmayın” dedi. Ben de “Akşam 21.00'de arayan daha sonra, geç bir saatte arayacaktır” dedim. Bu bizi rahatsız edecektir dedi.
“NASIL ÖLDÜRDÜĞÜMÜ HATIRLAMIYORUM”
Zülküf Böçkün, kaza günü uyurken saat 23.50'de eşinin telefonunun çaldığını, hatta titreşim olduğu için deprem olduğunu düşündüğünü, çok korktuklarını belirterek, “Eşime bunun nedenini sordum. Bu sırada eşim aradı ve 4 çocuklu bir kadını gece yarısı aramaya kimin hakkı var dedi ki: “Ben işimi yapacağım.” Eşim benden gizlice bir şeyler yaptığında başıma kötü şeyler geldiğini söyledi. Eşim de bana “Sen de erkek misin?” Bunu söyleyince sinirlendim. Yatak odasındaki dondurucuda bıçak gördüm. Bıçağı aldım, eşimin yanına gittim ve “O kişiyi ara konuşalım” dedi. , “Ölsen de, ölsen de seni aramayacağım.” “İşimi rahatsız etmeyin, valilikten randevuma dair yazı var” dedi. “Yani kötüsün” dedim ve onu 2-3 kez bıçakladığımı hatırlıyorum.
“Ne yaparsam yapayım EŞİM VE KIZIM GERİ GELMEYECEK”
Daha sonra sesleri duyan kızım Asude yanıma geldi. Elinde bir bıçak vardı. Bana bıçakla vurdu ve şöyle dedi: “Baba ne yaptın seni lanet piç.” Kızımla daha sonra ne olduğunu hatırlamıyorum. Sanırım o an çıldırmış olabilirim. Daha sonra mutfağa gidip ikinci bir bıçak aldığımı hatırlıyorum. Ancak bu bıçağı aldıktan sonra eşime veya oğluma vurduğumu hatırlamıyorum. Kızım elime çarpıp bıçak düştüğünde kızımı bıçakladım ama kaç kez ve nasıl bıçakladığımı hatırlamıyorum. Daha sonra odaya giren eşim ve kız kardeşim Remziye birlikte ayrıldılar. Bu dakikadan sonra hiçbir şey hatırlamıyorum. Evde kızım Asude ve küçük oğlum vardı. Diğer oğullarım Abdullah Hasan ve Harun Rize'ye geziye gittiler. Evde değildi. Babam Abdullah ve Diyarbakır'da yaşayan kız kardeşlerim Remziye, Sevim ve Rabia vardı. Evde onlardan başka kimse yoktu. Olaydan önce eşimin beni aldattığına dair ampirik bir bilgim yoktu. Ne yaparsam yapayım eşim ve kızım geri dönmüyor. “Kazadan etkilenen 3 çocuğum var, eşimin ailesinden ve kendi ailemden af diliyorum” dedi.
“Ah Tanrıya şükür”
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı'nın açıklamasına göre, “Eşinin cep telefonunda yer alan toplam 109.664 sergi incelenmiş olup, romantik sayılabilecek resim, mesaj, ses kaydı ve benzeri suç unsuruna rastlanmamıştır” Dosyada adı geçen CY isimli kişi ile aralarında akrabalık tespit edildi” dedi, “Allah'a şükür Elhamdülillah onları öldürdüğüme pişmanım ama bir şey yapamam, biliyorum Allah beni özellikle kızım yüzünden affetmez” dedi. dedi.
“BABAM YERDE OLAN KARDEŞİMİN SIRTINA İKİ KEZ DAHA BIÇAĞI SABİTTİ”
Kadriye-Zülküf Böçkün çiftinin 4 çocuğundan en küçüğü AHB'nin (13) kaza gecesi yaşananları anlatan açıklaması izleyenleri gözyaşlarına boğdu.
AHB, uyurken ablası Asude'nin yanına gelerek onu uyandırdığını belirterek, “Uyandığımda ablamın yüzü ve gözleri kan içindeydi. Kız kardeşim bana 'H. Kalk, ben' dedi.” Öleceğim.” Kız kardeşim yüz üstü yatıyordu. Kız kardeşim bana telefonunun şifresini ve ardından ambulansı aramamı söyledi. Bu arada telefonu alıp ambulansı aradım. Ablamın hiçbir durumunun olmadığını gördüm, boynuna çubuk sokmaya çalıştım, sonra babam elinde bıçakla gelip bana 2 el daha ateş etti ve “Namusumu temizledim” diye bağırdı. Gözlerimi açtığımda babam Zülküf hâlâ evdeydi. “Bedrettin gelmeden beni bu evden çıkarın” dedi. Bir kez daha. Daha sonra amcamlar geldi. Babam beni ve annemi sürekli dövüyordu. Bu olayla ilgili suç duyurusunda bulunuyorum” dedi.
Diğer tanıkların ifadelerinin alınmasının ardından mahkeme heyeti, Zülküf Böçkün'ün tutukluluğunun devamına ve duruşmanın 20 Kasım'a ertelenmesine karar verdi.
AİLE AÇIKLAMA YAPTI
Mahkemeden çıktıktan sonra basına açıklama yapan Kadriye Böçkün'ün ağabeyi Kadir Kaya, şunları söyledi: “İki canımızı kaybettik. Canımız yanıyor. Bundan sonra bizi üzen şey onurlu yargılamadır. 109 bin 664 sergi Hiçbiri mahkeme tarafından incelenmedi, hiçbirinde SMS, video, ses kaydı gibi görüntüler yer almıyor.” “Hiçbir yerde romantizmin olmadığı ortaya çıktı, bir yandan hayatımızı kaybettiğimiz için üzgünüz ama namusla ilgili hiçbir şeyin olmaması da çok mutlu” dedi.
Anne Fahriye Kaya, “Cumhurbaşkanımızdan bu kişilerin asılmasını rica ediyorum” dedi.