Bu hasar; Kızarıklık, yanık, kırışıklık ve hatta cilt kanseri gibi daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. UV ışınlarına maruz kalmaktan kaçınmalı ve her mevsim, özellikle de yaz aylarında güneş koruyucu kullanmalısınız. Memorial Hastanesi Şişli Dermatoloji Bölümü Uzmanı Dr. Dr. Füsun Bilgin Karahallı, güneş ışığının olumlu ve olumsuz etkileri hakkında bilgi verdi. Güneş ışığı; Dalga boyuna ve karşılaştığı cilt yüzeyinin özelliklerine bağlı olarak kısmen deriden geri yansıyabilen, dokulara dağılabilen veya deri altına geçebilen fiziksel bir ajandır. Dünyaya ulaşan güneş enerjisinin sadece 2/3'ü atmosferden geçerek yeryüzüne ulaşabilmektedir ve bunun sadece %5'i UV enerjisidir. Açık ten temasında en önemli değişiklikler güneşten gelen ultraviyole (UV) radyasyona bağlı olarak meydana gelir. Ozon tabakası ayrıca UVB ışınlarının %70-90'ını emer. 1980'li yıllarda özellikle Antarktika'nın dikkatini çeken ozon deliği, dünya çapında yaygın önlemlerin alınmasına yol açtı. Eylül 2015'te yapılan ölçümler, ozon tabakasındaki deliğin 2000 yılına göre 4 milyon kilometre kare küçüldüğünü gösterdi. Güneş ışınları, D vitamini sentezine katılıyor. Ultraviyole ışınlarının insan sağlığı ve cilt üzerinde çok önemli etkileri var. En önemlisi D vitamini sentezidir. D vitamininin en etkili olduğu dönem Mart-Ekim ayları arasıdır. Güneş ışınlarının dik geldiği bu aylar özellikle 11.00-15.00 arası D vitamini için en uygun saatlerdir. Ancak güneşin olumsuz etkilerini de dikkate alırsak sadece 10-15 dakika yeterlidir. Diz ve dirsek altındaki bölgelerde güneşlenmek yeterlidir. Uzun süreli güneş hasarı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Güneş ışığının olumsuz etkileri arasında güneş yanığı, kuru cilt, dehidrasyon, cilt yaşlanması (kırışıklıklar, lekeler) ve cilt kanseri yer alır. Ayrıca bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi etkiler de gözlenebilmektedir. Fotokarsinogenez: Cilt kanserleri, DNA hasarı, onkogenlerin mutasyonu ve tümör büyümesini baskılayıcı genlerin baskılanması sonucu ortaya çıkabilir. Fotoyaşlanma: İlk belirtiler cilt renginde değişiklikler (açık veya kahverengi lekeler), kırışıklıklar, ciltte kalınlaşma, son aşamalarda cilt atrofisi ve elastoz adı verilen elastik liflerde anormalliklerdir. İmmünsüpresyon: Hücresel bağışıklık bastırılır. Güneş hasarını etkileyen birçok faktör vardır: Hastanın cilt tipi (açık veya koyu). UV kümülatif etkisi (uzun süreli maruz kalma). ekvator Yüksek irtifa. Güneşten korunmanın en etkili yolu. Gölgede kalmak güneşten gelen direkt UV ışınlarını engellerken, gökyüzüne yayılan UV ışınlarını engellemez. Pencereler UVB ışınlarını etkili bir şekilde filtrelese de UVA ışınlarının geçmesine izin verir. Giysiler güneşten korunma konusunda güneş koruyuculara göre daha güvenilirdir. Cildin hangi bölgelerinin korunduğu açıkça görülmekte ve giysiler ıslanmadığı sürece koruma miktarı zamanla azalmamaktadır. Güneş kremleri cilde ulaşan UV ışınlarını emen ve yansıtan maddelerdir. Krem, jel, losyon veya sprey şeklinde olabilir. SPF cinsinden ifade edilen değişen derecelerde güneş koruma faktörleri içerirler. Etki mekanizmalarına göre inorganik (fiziksel) ve organik (kimyasal) güneş filtrelerine ayrılırlar. Fiziksel güneş kremleri cilt üzerinde bir bariyer oluşturarak ve UV ışınlarını yansıtarak çalışır. Çinko oksit, titanyum dioksit ve demir oksit gibi maddeler içerirler. Kimyasal güneş kremleri UV ışınlarını emerek çalışır, dolayısıyla fotoalerjik reaksiyonlara neden olabilirler. Bu grup PABA türevlerini, sinamat esterlerini, salisilat esterlerini, benzofenonları içerir. İyi bir güneş kreminin geniş spektrumlu olması, yani hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı etkili olması, suya ve tere dayanıklı olması, tahriş edici olmaması, toksik olmaması ve yeterli güneş koruma faktörüne (SPF) sahip olması gerekir. Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası